Roma’daki Aziz Peter Bazilikası’nı ziyaret ederseniz, Michelangelo’nun en ünlü heykellerinden birini içeren süslü bir yapı olan Papa II.Julius’un türbesini göreceksiniz: Michelangelo’nun bu ünlü Musa’yı tasviri Yaygın olarak dünyanın en çarpıcı sanat eserlerinden biri olarak kabul edilir.Bu eserin popülerliği kiliseye kiliseye adını veren Aziz Peter’in zincirlendiği tasvirin çok daha önüne geçmiş durumda hal böyle ki insanların büyük çoğunluğu bu kiliseye Davut heykelini görmeye geliyor. Sanat tarihinin en çarpıcı eserlerinden biri olarak kabul edilen Musa heykelinde en az heykelin kendisi kadar çarpıcı bir hata vardır;
Musa’nın boynuzları
Bu doğru. Tüm heybetine rağmen, heykel oldukça üzgün, disket görünümlü bir boynuza sahiptir -bir bebek keçide görmeyi beklediğiniz türden. Ve aslında bu açıdan çok benzersiz değil – boynuzlu bir Musa imgesi, Batı Ortaçağ ikonografisinden, On Emir kadar Musa ile yakından ilişkili olduğu oldukça yaygındır. Fakat yine de ortada bir tufalık var çünkü bu eser bir İncil tasfiri ve bildiğimiz kadarıyla İncil’de Musa hiç böyle tasfir edilmedi.
Ünlü heykeltıraş Michelangeo bu eseri oluştururken Tevrat İtalyancaya çevrildi, Pasajlardan biri şöyle dedi: “Musa Sina Dağı’ndan indiğinde, yüzü parlıyordu. ” İbranice’de “parlaklık” kelimesi “qaran” dır. İbranice’de başka bir kelime daha var ve bu qaran’a çok benzeyen Keren. Ve çevirmen bu ikisini karıştırdı. Pasaj şu şekilde çevrildi:“Musa Sina Dağı’ndan indiğinde, yüzü boynuzluydu. ” Çünkü “qaran” “parlaklık” anlamına gelse de, “Keren” boynuz anlamına geliyordu ”. Ve bu yanlış çeviriden habersiz, Michelangelo, ünlü Boynuzlu Musa heykelini yarattı.