Dünyanın en ünlü çikolata markalarından biri olan ve geçtiğimiz yıllarda Ülker tarafından satın alınan Godiva markasının isminin nereden geldiğini biliyor musunuz?
Godiva Çikolata
Godiva , Türk holding Yıldız Holding ve Güney Koreli sermaye şirketi MBK Partners’ın müşterek sahibi olduğu Belçikalı bir çikolata üreticisidir. 1926 yılında kurulmuş, Kasım 2007’de Türk Yıldız Holding tarafından satın alınmış; sonra MBK Partners 2019’da bir hisse satın aldı. Peki bu ünlü şirkete ismini veren kişi kimdir?
Godiva İsmi Nereden Geliyor?
Enfes çikolatalarıyla dünyanın her yerinde büyük bir ün kazanmış bu markanın isminin çok önemli bir hikayesi var. Bu ünlü çikolata markasının ismi efsanevi Lady Godiva’dan geliyor. Peki Lady Godiva Kimdir?
Lady Godiva Kimdir?
Lady Godiva, Eski İngiliz Godgifu, Warwickshire’da çıplakken yaptığı efsanevi yolculuğuyla ünlü.
Şimdi sizlere bu efsanelere konu olan yürüyüş hikayesini anlatacağız.
John Collier tarafından yapılmış Lady Godiva adlı yağlı boya tablo.
Lady Godiva ve kocası Leofric zengin, güçlü bir aileydi. Ancak Lady Godiva gerçek bir hayırseverdi ve zamanını yerel kiliselere yardım ederek geçirdi ve o Mercia Kontu idi ve krallığın görkemli meseleleriyle ilgilendi.
Bu Yazı ilgini Çekebilir: Tarihte Yasaklanan İlk Kitap Neydi?
Ancak bir yıllık evliliklerinden sonra halkın refahı giderek yoksullaştı ve fakirleştiler.
Lady Godiva Çıplak Yürüyüş Hikayesi
Coventry’nin meraklı kasaba halkı, her gece, Arnavut kaldırımlı sokaklarda yankılanan dedikoduları duyabiliyordu. Lady Godiva’nın gözlerinin altındaki siyah torbaları görebiliyorlardı ve mümkün olduğu kadar evden uzaklaştığını anlayabiliyorlardı. Yine de meraklı kasaba halkı, evli çiftin sefaletinin kaynağının onlar olduğunu asla bilemezlerdi!
Tartışmalar Lady Godiva’nın pazar gezilerinden birinin ardından başladı.
Tezgahlardan geçerken gördüğü her yüze gülümsedi. Bir elmanın yere düştüğünü gördüğünde gözleri satıcıdan tezgaha dolaştı; onu aldı ve bir çiftçinin, ‘Leofric fakirleri sevmeli, çünkü onlardan çok fazla yaratıyor’ dediğini duydu.
Ve ardından gelen kahkahanın gürültülü olduğu kadar acı verici olduğunu hissetti. Öfkeyle çiftçi grubuna doğru yürüdü ve “Ne demek istiyorsun? Leofric, Coventry ve halkının iyiliği için bütün gece ve gündüz çalışıyor.” Dedi.
Karşılığında ise
‘İngiltere’nin ve onun tek kişinin iyiliği için demek istiyorsun’ yanıtını aldı.
Kahkahalar yine gururlu kalbine iğneler battı.
‘Vergilerden ve kraldan bahsediyor olmanız gerektiğine inanıyorum. Ama her krallığın vergileri olması gerektiğini biliyorsun değil mi? Medeniyet başka nasıl işleyecekti?” dedi.
Çiftçi kiminle konuştuğunu anladığı için kızardı.
“Ah… benim güzel leydim” dedi. Kabalığım için özür dilerim.”
Özür dilemene gerek yok dedi. Kocamın ve emeklerinin dürüst görüşlerini duymak istiyorum. Hepsini!’
Dedi ki, “Eh, vergileri… Bunu söylemekten nefret ediyorum ama bazılarımız onları karşılayamıyor. Ve bazıları açıkça haksız. Heregald Vergisi gibi: Bu, Kralın kişisel koruması için ödeme yapmamız anlamına geliyor. Bu bize nasıl yardımcı olur? Ve gübre neden vergilendirilir? atlarımız doğal olanı yapmaktan kendilerini alıkoyamaz…”
Dedi ki, “Ve bize bak, pencerelerimizi, yiyeceklerimizi vergilendiriyor; Beş kişilik bir ailem var ve o da her bir çorabın her ayağına vergi veriyor olabilir. Çorap alacak paramız olmadığından değil!”
Ama Lady Godiva daha fazla dayanamadı.
Anlıyorum. Tamamen haklısın Bu savunulamaz ve verginin haksız bir şekilde kötüye kullanılmasıdır. Bu durmalı ve bu duracak.” Dedi.
Lady Godiva oradan uzaklaştı.
Bir yıl geçti ve Lady Godiva sözüne sadık kaldı. Her gece Leofric ile vergiler hakkında tartıştı; vergiyi durdurmanın yeni yollarını önerdi ve hatta krala mektuplar yazdı; yine de Leofric katır gibi inatçı kaldı.
Sonra sıcak bir yaz akşamı, tartışmalar kaynama noktasına geldi. Leofric başını ellerinin arasına almış oturuyordu ve Lady Godiva salonda volta atıyordu.
İptal edemem, dedi. Kral benim hakkımda ne düşünürdü?”
Dedi ki, ‘Neden umursuyorsun? Bir kişinin fikri ve zenginliği, binlerce kişinin fikirleri ve zenginliği ile kıyaslandığında neye benzer?”
Dedi ki, ‘Kral sadece bir insandan daha fazlasıdır. Ve eğer düşündüğün buysa, bunu başkalarının görüşlerinden daha fazla önemsediğini bana kanıtla dedi ve mübalağa etmek amacıyla ağzından şu cümleler döküldü. Peki şuna ne dersiniz: Kasabayı çıplak gezerseniz bu vergiyi iptal edeceğim.”
‘Gerekirse öyle olsun’ dedi. Yarın öğleden sonra, güneş doruk noktasındayken kasabayı çıplak dolaşacağım.’
Leofric inanamayarak baktı. Sağduyulu karısının böyle bir şey yapacağına asla inanmamıştı. ‘Tamam, hayatım üzerine yemin ederim ki, bunu yaparsan Heregeld Vergisini iptal edeceğim’ dedi.
Ama zeki ve ihtiyatlı Lady Godiva, bu durumu nasıl katlanılabilir hale getirebileceğini ve yine de her şeyi çıplak hale getirebileceğini biliyordu.
Güneş yükselirken ve horozlar öterken, Lady Godiva’nın kasabada gerçekleştireceği bu cesaret yürüyüşünü hakla duyurdular.
Kasaba halkı, böylesine saygıdeğer bir hanımın, içinde bulundukları kötü durum için bu kadar uç noktalara gitmesi karşısında duygulandılar ve gurur duydular. Dediğini yapacaklarına yemin ettiler.
O öğleden sonra pazar yoktu, havlayan köpekler yoktu, sokaklarda oynayan çocuklar yoktu. Ve sessiz kasabada çıplak at sürerken başını gururla tuttu. Her pencerenin kapatıldığını ve her kapının kilitli olduğunu gördüğü için; kasaba halkı sözlerine sadık kalmıştı.
Ve yolculuğunu bitirdikten sonra onu sadece iki kişi görmüştü: ikisi de sonuçlarına katlandı. Kocası izledi ve sonra acı içinde krala vergileri değiştirme planını yazdı. Tom adında arsız bir çocuk onu görmek için bir anahtar deliğinden baktığı için görme yeteneğini kaybettiği rivayet edilir.
Böylece vergi kaldırıldı.
Bazen zulüm gören masum insanlara yardım etmek için kendi haysiyetinden vazgeçmek gerektiğini bize anlattı Lady Godiva.
Kaynak: https://www.rabbies.com/en/blog/illustrious-tale-lady-godiva
