Hayalet ormanlar, tatlı suya bağımlı ağaçlar içeren ormanlık alanlara tuzlu su basmaya başladığında oluşan manzaralardır.
Tuzluluk oranı yüksek olan su ağaçları yavaş yavaş zehirler ve ölürken geride kalan tek şey kürdanlara benzeyen hayaletimsi gri gövdelerdir. Dharna Noor, Gizmodo için sandıkların bu kurumuş çorak durumda on yıllarca dayanabileceğini bildirdi.
Nerdist’ten Matthew Hart’a göre, Amerika Birleşik Devletleri Tarım Bakanlığı ile birlikte Rutgers Üniversitesi’ndeki araştırmacılar, Virginia’dan Massachusetts’e kadar uzanan kıyı ormanlarının şiddetli yağmur, tuzlu su dalgalanmaları ve yükselen deniz seviyelerinden kaynaklanan sel nedeniyle öldüğünü açıkladı.
Nerdist, yükselen tuzlu su sadece ağaçları öldürmekle kalmıyor, toprağı sağlıksız ve ormanları yeni büyüme için yaşanmaz hale getiriyor. Gizmodo, kıyı ormanlarının tehdit altındaki pembe bataklık bitkisi gibi pek çok nadir bitki ve vahşi yaşamın habitatları olduğu için bu rapor önem arz etmekte.
İlginizi Çekebilecek Yazılar: Orman Yangınları Mikrop Taşıyor
Hayalet ormanlar sadece iklim değişikliği nedeniyle genişlemekle kalmıyor, aynı zamanda bir geri bildirim döngüsü aracılığıyla düşman koşulları daha da kötüleştiriyor olabilirler.
Gizmodo, Doğu Kıyısı boyunca ormanlar, neredeyse yıl boyunca karbondioksiti emen yaprak dökmeyen ağaçlarla dolu, bu da onları atmosferdeki karbondioksit konsantrasyonlarını düşürebilen çok önemli karbon yutakları haline getiriyor.
Sağlıklı kıyı ormanlarının bir ekolojik faydası, karbonun hem yer üstünde hem de toprakta tutulması ve depolanmasıdır. Kıyı ormanları bataklığa dönüşürken, yer üstü karbonunu kaybediyor.
Hayalet Ormanların Oluşumundaki En Büyük Neden
1985 ve 2019 yılları arasında alınan binlerce NASA Landsat uydu görüntüsünü analiz ettikten sonra Ury ve meslektaşları, sığınaktaki 21.000 dönümden (8.500 hektar) fazla ağacın bu dönemde hayalet ormanlara dönüştürüldüğünü hesapladı.
Dikkat çekici bir şekilde, yeni öldürülen ormanların yarısından fazlası, en yakın kıyıdan 0,6 milden (1 kilometre) içeride durdu ve onları yükselen gelgitlerin erişemeyeceği bir yere koydu.
Deniz suyunu iç bölgelere aktaran yüzlerce millik drenaj hendekleri de dahil olmak üzere bu iç ormanların çöküşüne çeşitli faktörler yol açtı, ancak 2011’de Irene Kasırgası’na eşlik eden fırtına dalgalanmasının en yıkıcı olduğu kanıtlandı.
Dalgalanma sırasında, 1,8 metre yüksekliğindeki bir su duvarı, 1,2 milden (2 km) daha içeriye fışkırdı ve arkasındaki her şeyi sular altında bıraktı.
Kaynak: Live Science
