Dünya atmosferini kaybederse ne olacağını hiç merak ettiniz mi? Dünya atmosferi kaybederken yavaş yavaş uzayın içinde kaybolup gideceğine inanılıyor. Peki ya Dünya atmosferini anında kaybederse? Ne kadar kötü olurdu? İnsanlar ölür müydü? Her şey mi ölürdü? Gezegen kurtulabilir miydi?
Atmosfer Yok Olsaydı Ne Olurdu?
İşte neler olacağına dair ipuçları:
- Sessizlik hakim olurdu. Çünkü ses dalgalarını iletmek için bir ortam gerektirir. Zeminde titreşimler hissedebilirsiniz ama hiçbir şey duymazsınız.
- Gökten kuşlar ve uçaklar düşerdi. Hava göremesek de (bulutlar hariç), uçan nesneleri destekleyen bir kütleye sahiptir.
- Gökyüzü kararırdı. Çünkü gökyüzü atmosferin varlığı nedeniyle mavi görünür. Dünya’nın gökyüzü Ay’dan çekilmiş fotoğraflardaki gibi görünürdü.
- Dünya üzerindeki tüm korunmasız bitki ve hayvan yaşamı ölürdü.
- Bizler de boşluk içerisinde uzun süre yaşayamayız. Öncelikle sıcaklık gitgide daha yüksek bir seviyeye ulaşırdı, ardından kulak zarımız patlardı. Tükürüğümüz kaynamaya başlardı. Nefesimizi tutarsak ölmez miydik? Tuttuğumuz gibi ciğerlerimiz patlardı. Hatta bu, en hızlı ölüm olurdu. Nefes alıp verdiğimizde yaklaşık 15 saniye içinde bayılırdık ve yaklaşık üç dakika içinde de ölürdük. Diyaframımız nefes alıp vermek için için ciğerlerimizin içindeki ve vücudumuzun dışındaki hava arasındaki basıncı kullanır. Dolayısıyla oksijen maskesi verilseydi bile nefes almamız mümkün değil.
- Diyelim ki basınçlı giysiniz ve oksijeniniz var. Yaşarsınız, ancak Dünya’nın atmosferi güneş radyasyonunu filtrelediği için maruz kaldığınız her an cildinizde büyük bir güneş yanığı alırsınız. Gezegenin karanlık tarafında bu etkiden ne kadar sıkıntıya gireceğinizi söylemek zor olurdu ancak doğrudan güneş ışığında kalmanın ciddi tehlikeleri olacaktır.
- Nehirler, göller ve okyanuslar kaynardı. Basınçlı ortamda ılık sıcaklık bile suyu kolayca kaynatır. Bunu kendiniz de deneyebilirsiniz.
- Su kaynasa da, buhar atmosferik basıncı tam olarak doldurmayacaktır. Okyanusların kaynamasını önlemek için yeterli buharın olacağı bir denge noktasına ulaşılacaktır. Kalan su da donardı.
- Sonunda (yüzdeydeki yaşam öldükten sonra), güneş radyasyonu atmosferik suyu oksijene dönüştürür ve bu da Dünya’daki karbonla reaksiyona girerek karbondioksit oluşturur. Hava hala nefes almak için çok ince olacaktır.
- Atmosferin olmaması Dünya’nın yüzeyini soğutur. Mutlak sıfır soğuktan bahsetmiyoruz, ancak sıcaklık donma noktasının altına düşer. Okyanuslardan gelen buhar bir sera gazı görevi görerek sıcaklığı yükseltir. Ne yazık ki, artan sıcaklık, denizden havaya daha fazla su geçişine izin verecek ve muhtemelen kaçak bir sera etkisine yol açacak ve gezegeni Mars’tan daha çok Venüs’e benzetecek.
- Nefes almak için havaya ihtiyaç duyan bütün organizmalar ölürdü. Bitkiler ve kara hayvanları ölürdü. Suda yaşayan çoğu organizmalar, balıklar ölürdü. Bununla birlikte, bazı bakteriler hayatta kalabilirdi; bu nedenle atmosferi kaybetmek Dünya’daki tüm yaşamı öldürmezdi. Kemosentetik bakteriler atmosfer kaybını bile fark etmezler.
- Orijinal ve yeni atmosfer arasındaki en önemli fark, çok daha düşük nitrojen bolluğu olacaktır. Dünya, meteor çarpmalarından bir miktar nitrojeni yenileyebilir, ancak çoğu sonsuza dek kaybolur.
İnsanlar Atmosfer Olmadan Hayatta Kalabilir mi?
Atmosfersiz ortamda insanlığın hayatta kalmasının iki yolu vardır:
Dünya yüzeyinde radyasyon korumalı kubbeli yapılar inşa edilmeli. Kubbelerin basınçlı bir atmosfere ihtiyacı olacak ve bitki yaşamını desteklemesi gerekecektir. Bunları inşa etmek için zamana ihtiyacımız olacaktı, ancak sonuç başka bir gezegende hayatta kalmaya çalışmaktan çok farklı olmayacak. Su hala olacaktır, bu yüzden bir oksijen kaynağı da olacaktı.
Deniz altına kubbemsi yapılar inşa edebilir. Su basınç sağlar ve bir miktar güneş radyasyonunu filtreleyebilir. Tüm radyasyonu filtrelemek istemeyiz çünkü muhtemelen bitki yetiştirmek isterdik (belki de bakterileri yiyecek olarak hazırlamanın bazı lezzetli yollarını öğrenmek mümkün olabilir).
Senaryonun Gerçekleşme İhtimali Var mı?
Dünyanın manyetik alanı, güneş radyasyonu ile atmosferi kaybolmaktan korur. Muhtemelen büyük bir koronal fırlatma veya güneş fırtınası atmosferi yakabilir. Daha olası bir senaryo, büyük bir meteor çarpmasından kaynaklanan atmosferik kayıptır. Dünya dahil iç gezegenlerde birkaç kez büyük darbeler meydana geldi. Gaz molekülleri yerçekiminden kaçmaya yetecek kadar enerji kazanır, ancak atmosferin yalnızca bir kısmı kaybolur. Atmosfer tutuşsa bile, bu yalnızca bir tür gazı diğerine dönüştüren kimyasal bir reaksiyon olacaktır.
Rahatlatıcı bir senaryo, değil mi?
Yazar: Cenk Demirkıran