Uyku Deneyi
1940’ların sonlarında Sovyetler Birliği‘ndeki bir bilim tesisinde yapılan bir deney. Askeri onaylı bu bilimsel deneyde, beş siyasi mahkum kapalı bir gaz odasında tutuldu ve denekleri 30 gün boyunca uyanık tutmak için sürekli olarak uygulanan bir hava uyarıcısı verildi. Mahkumlar, deneyi tamamlarlarsa özgürlük vaadi ile kandırıldı.
Denekler ilk günlerde normal davranış gösterip, birbirleriyle konuşur ve tek yönlü camdan araştırmacılara bir şeyler söyleyebiliyorlardı, ancak konularının tartışmalarının giderek daha karanlık hale geldiği belirtildi.
Dokuz gün sonra, bir denek saatlerce kontrolsüz bir şekilde çığlık atmaya başlarken, diğerleri buna tepki göstermedi. Adam o kadar uzun süre bağırdı ki ses tellerini yırttı. Çığlık atmaya başladığında, diğerleri araştırmacıların yırtık kitap sayfalarını ve kendi dışkısını portal pencerelerine yapıştırarak araştırmacıların içeri bakmasını engelledi.
Araştırmacılar içeriye bakmadan birkaç gün geçti, bu sırada oda tamamen sessizdi. Araştırmacılar, interkomu deneklerin hala hayatta olup olmadığını test etmek ve bir yanıt almak için kullanıyorlardı. 15. günde, araştırmacılar uyarıcı gazı kapatmaya ve odayı yeniden açmaya karar verdiler.
İçeriye baktığında, hayatta kalan dört deneğin son günlerde et ve kasların yırtılması, birden fazla karın iç organının çıkarılması, kendi kendine yamyamlığın uygulanması ve ölümcül ve ciddi sakatlama ve demontaj yaptığını keşfettiler. Denekler ayrıca odadan ayrılmayı istemiyorlardı ve bilim adamlarına uyarıcıyı uygulamayı bırakmaları için yalvarmayı bırakmışlardı.
Sonunda odadan çıkarıldıktan sonra, tüm deneklerin aşırı güç, uyuşturucu ve yatıştırıcılara eşi benzeri görülmemiş bir direnç göstermesi, ölümcül yaralanmalara rağmen hayatta kalmaları için insanüstü yetenekleri olduğu ve uyarıcı olmaksızın uyanık kalma konusunda başarılı oldukları gözlemlenmiş. Ayrıca uykuya dalan deneklerden birinin de anında öldüğü de görülmüştür.
Yaralanmaları nedeniyle tedavi edildikten sonra, hayatta kalan üç denek uyarıcı ile gaz odasına dönmeye hazırlanıyordu, Bu sırada oda mühürlenmeden önce, deneklerden biri uykuya dalarak ölüdü bunun üzerine diğeri araştırmacının silahını çeketi ve başka bir personelini öldürdü. Hayatta kalan son mahkum diğer araştırmacıyı da öldürdü ve son sözlerini söyleyerek kendini vurdu. Bu yaşananların gerçekliği hala tartışılmakla beraber elimizde ciddi kanıtların olmaması bu deneyin şimdilik bir şehir efsanesi olarak kalmasına neden oluyor.