AktüelGenel

Susuz Günler Kapıda! 

Paylaş

Susuz Günler Kapıda!

Felsefedeki yarar açısından bakıldığında dünyadaki en değerli şey nedir? Elbette su. Peki gerçekten öyle mi? Öyle olsaydı bir litre suyu satın almak için servet ödememiz gerekebilirdi. Şu anda öyle bir durum olmadığına göre su talep esnekliği düşük ancak arzı bol bir maddedir diyebiliriz. Talep esnekliği bir malın fiyatının değişimine bağlı olarak talebin artması yada azalmasıdır.

Pahalanan bir mala talep azalmıyorsa bu, o malın katı bir esnekliğe sahip olduğunun işaretidir. Talep esnekliği en düşük maddelerin başında da su gelmektedir. Peki suyun arzına bakalım. Gerçekten su arz anlamında yeterli yada bol mudur? Aslında durum hiç de göründüğü gibi değil. Markete gittiğinizde hiç su bulamadığınız olmamıştır belki ancak dünyayı büyük bir market gibi düşünürsek bu markette su stoğunun azalmış olduğunu göreceğiz.

Mavi gezegen Dünya’nın dörtte üçü suyla kaplı. Bu dörtte 3’ün sadece %2,5’i tatlı su. Tatlı suyun da sadece %1,2’si yer yüzünde, kalanı yeraltı suyu ve buzulları oluşturuyor. Son olarak da yerin üst kısmında bulunan tatlı suyun ancak %21’ini içebiliyoruz. Bu durumda karşımıza şu oran çıkıyor: Yeryüzündeki suyun ancak 100.000’de 6’sı içilebilir durumdadır.  

Peki nasıl idare edeceğiz ve ne durumdayız? Bildiğiniz gibi hazır olarak satın aldığımız ve tükettiğimiz her mal ve hizmetin bize gelene kadar geçirdiği bazı işlemler ve maliyeti mevcuttur. Aynı zamanda her mal ve hizmetin kullanımımıza sunulana kadar tükettiği bir su miktarı da bulunur.Yani her şeyin aslında bir su maliyeti de vardır. Örnek olarak, 1 kilogram domatesi yetiştirmenin su maliyeti 214 litre iken bir kilogram sığır etini sofraya koymanın maliyeti 15 bin 415 litredir. 1 kilogram makarna bin 849 litre suya mal olurken 1 kilogram domuz etinin maliyeti 5 bin 988 litredir.

Yaptığımız, tükettiğimiz her şey için suya ihtiyaç duymamız, sonucunda da ne kadar su kullandığımız “Su Ayak İzi” olarak adlandırılıyor. Her birimizin günlük yaşamında tükettiği su kişisel su ayak izimiz olurken, endüstriyel olarak üretilen her şey için de “Endüstriyel Su Ayak İzi” mevcuttur. Altını, petrolü ve diğer yer altı kaynaklarını rafine etmenin su maliyetleri de oldukça yüksektir. Dünyada 1 milyara yakın ineğe ve 25 milyara yakın tavuğa bakmanın maliyeti de öyle… 

Tahmin ediliyor ki, 2025 itibariyle dünya nüfusunun 3’te ikisi su stresine sahip bölgelerde yaşıyor olacak. Hali hazırda dünyada 2,4 milyar insan su stresi yaşıyor. Su stresi temiz, içilebilir suya ulaşmanın zorluğunu ifade ediyor. Türkiye’de her ne kadar zaman zaman bir “Su Cenneti” olarak adlandırılsa da durum hiç de sanıldığı gibi değil. Bu yazı yayınlandığı anda Türkiye’nin en büyük şehirlerinin neredeyse tamamında baraj doluluk oranları yüzde 50 bile değil. Finish’in hazırladığı su endeksine göre de Türkiye 2020 başından beri 100 endeks puanının altında seyrediyor. Su krizi bu anlamda Türkiye’ye hiç de uzak değil.  

SU KRİZ HARİTASI

Çevreye ve asli hayat kaynaklarımıza yönelik tehditler maalesef gündelik geçim kaygısının önüne geçemiyor. Zaman zaman ılımlı yaklaşımlar sergileseler dahi dünya hükümetleri bu konuya yönelik henüz somut bir kararlılık ortaya koyamadılar. Sadece 10 sene sonra en önde gelen piyasa göstergelerinin ve borsalarının en yukarıda altının, doların, platinin değil suyun fiyatını yazacağını söylemek hiç de uçuk bir tahmin olmaz. Çünkü tarih bize gösteriyor ki,insanoğlu sorunlarına önlemci bir biçimde yaklaşarak kavga etmeden ve kan akıtmadan onları çözmek yerine felaketler başa geldikten sonra didişmeyi seçecektir.

2030 yılından sonra Su Savaşları’yla gezegenimiz tümden bir yokoluşa doğru sürüklenmemesi için her birey öncelikle kullandığı suyu ölçmeli ve tasarrufa yönelmelidir. Unutmamak gerekir ki, dünyanınn ABD gibi  müsrif halkları günde 2 litre suyu içerken aşırıya kaçan diğer tüketim alışkanlıklarından ötürü bunun 10 bin katını boşa kullanmaktadır. Umarız içme suyuna muhtaç olacağımız günler gelmeden boş yere kot pantolon almayı ve hamburger yemeyi bırakabiliriz.

Yazar: Ahmet Yıldırım

Tags: , , , ,
Covid 19 Hayatımızı Nasıl Etkiliyor?
Travma Sonrası Stres Bozukluğu Nedir?

En Çok Okunan

Bunlarda İlginizi Çekebilir

Menü