1954’te Tayland hükümeti, Bangkok’ta eski bir tapınağın bulunduğu yerde bir otoyol inşa etmeye karar verdi. Tapınağın haklarını satın aldılar ve yerel keşişlerin yüzyıllık bir kil Buda’yı başka bir yere taşımasına izin verdiler.
Kilden yapılmış buda çok büyüktü, on metreden uzun boya ve altı metreden fazla bir bel genişliğine sahipti . Keşişler, Buda’yı eski tapınaktan yeni bir yere güvenli bir şekilde taşımak için bir vinç ayarladılar.
Ancak vinç Buddha’ya bağlanıp hareket ettirmeye başladığında yanlış hesaplamalar yüzünden kırılmalar meydana geldi. Dev kil heykel çatlamıştı. Tapınağın baş rahipleri bu görüntü karşısında dehşete kapıldılar ve heykel hemen yere indirildi yağmurlardan korumak için muşambalarla kaplandı.
O gecenin ilerleyen saatlerinde başrahip uyuyamadı. Kutsal heykelin hasarını incelemek için bir el feneri ile kil Buda’ya incelemeye gitti. Çatlaklardan birine bakarken, yüzeyin altında garip bir şey fark etti.
Manastırına döndü, bir çekiç ve keski buldu ve çatlağın etrafındaki küçük bir bölümü yonttu. Gördüklerinden şaşkına döndü. Böylece manastıra geri döndüğünde, diğer keşişleri uyandırdı ve yardım istedi.
Her birine bir el feneri, çekiç ve keski getirmelerini söyledi. Birlikte, Buda heykeline geri döndüler ve senkronize olarak, uzun yıllardır korudukları muazzam idolde parçalanmaya başladılar.
Ertesi sabah işlerini bitirdiklerinde, geri döndüler ve birlikte ortaya çıkardıklarına baktılar: onların kil Budaları hiçde kil değildi. Bunun yerine, dünya tarihinde bilinen en büyük katı altın heykeli olan katı bir altın Buda gördüler.
5.500 kilogram katı altından yapılmış bu heykelin altın ağırlığının değeri günümüzün altın kuruna göre 2 milyar tl den fazla.
Altın Buda Heykeli
Heykel 3 metre uzunluğunda ve 5.5 ton ağırlığında. Başka bir hesaba göre, heykel tabandan tepeye 3.91 metre ve dizden dize 3.10 metre ölçülüyor.Dokuz parçaya ayrılabilir. Buda, Bhumisparsha Mudra’nın geleneksel pozunda şekillendirilmiş bir figürdür. (Shakyamuni Buddha’nın Bodh Gaya’daki aydınlanmasına şahit olmak için dünyaya sağ elle dokunur pozisyonda durur).
Sukhothai’nin orijinal heykelleri ortak bir kaide formunda oturur. Ushnisha’yı taçlandıran alev, ruhsal enerjinin ihtişamını simgeleyen Sukhothai’nin bir tasfiridir. saç çizgisi, kılların kökünde belirtilen kurallara göre, aquiline burnunun üstüne çatılan kaşların zarif eğrisinin altını çizilen bir ‘V’ şekli oluşturur. Boyundaki üç kırışıklık ve çok uzun kulak lobları, eski prens heykelinin işaretleri de geniş omuzlar ve göğüs şişirilmiş gibi vucudun bir parçasını oluşturur.
