Gizemli Çağrı
Ay’a ayak basan sekizinci kişi olan James Irwin, 1971 yılında Apollo 15 görevini tamamladıktan sonra basın karşısına çıktığında Ay’da görev yaparken duyduğu sesin onu Türkiye’nin doğusunda Nuh’un gemisini aramaya çağırdığını söyledi.
James Irwin ve uzay tutkusu
Irwin, küçük bir çocukken bile her zaman aya gitmek istediğini söylerdi. Komşularının ve ailesinin kendisinin bu hayranlığı yüzünden onunla dalga geçmesine aldırış etmeyen Irwin, kariyerine Deniz Harp Okulu’nda başladı. Mezun olduktan sonra Hava Kuvvetleri’ne katıldı ve hem Hondo Hava Üssü hem de Teksas’taki Reese Hava Kuvvetleri Üssü’nde uçaklarda görev aldı. Sonrasında, Hava Kuvvetleri Deneysel Test Pilot Okulu ve Hava Kuvvetleri Havacılık ve Uzay Araştırma Pilot Okulu ile test pilotu çalışması için eğitime geçti.
NASA, 1966’da astronot eğitimi için onu ve diğer 18 kişiyi seçerken Irwin, Genel Müdürlük Hava Savunma Komutanlığı’nın ileri gereksinimler şubesinin şefiydi. James Irwin, Apollo 15 görevi sırasında ayda yürüyen bir NASA astronotu olarak tarihe geçti. Irwin, Ay’dan döndüğünde yenilenmiş bir dini aidiyet duygusuyla ayı terk etti ve bir dini örgüt kurdu. Bundan sonra ki süreç ise onu Ağrı’ya kadar getirecekti.
Türkiye Yolculuğu
James Irwin, Uzay görevi sırasında duyduğu gizemli ses ve spiritüal uyanışının sorasında Türkiye’de Nuh’un gemisini aramaya karar verdi. Fakat Irwin’in Turkiye yolculuğu çeşitli aksiliklerle geçti. Irwin Turkiye’ye geldikten ve Nuh’un gemisini aramaya koyulduktan hemen sonra ajanlık faliyetleri yürütüyor gerekçesiyle göz altına alındı ve filme çektiği görüntülere incelenmek üzere el koyuldu. Fakat Irwin göz altında geçen sürede bu maceradan vazgeçmeyi düşünmedi ve çıkar çıkmaz kendini yeniden Ağrı Dağı’nın tepesinde buldu fakat aksilikler Irwin’in peşini bırakmadı.
Ağrı Dağı’nda Nuh’un gemisini ararken uçurumdan düşerek yaralandı. Türkiye’nin en yüksek 16.946 metrelik dağında keşif yapan Irwin, helikopterle Erzurum’daki bir hastanede tedavi edildi. Irwin, metrelerce yükseklikte bir uçurumdan düşerek alnını ve bacaklarını yaraladı. Sonrasında Ağrı’da bir askeri hostele tahliye edildi. Tırmanışı yöneten sağlık ekibinin bir üyesi olan Hasan Kazımoğlu, Ciddi bir şeyi olmadığını söyledi. Irwin umduğunu ve aradığını buldu mu bilinmez ama başına gelen bu trajik olaylardan sonra ülkesine döndü ve 1991 yılında bir kalp krizi sonrasında hayatını kaybetti.
Kaynak: AP Archive, UPI Archives